Midilli Adası

Midilli Adası: Ege’nin Saklı Hazinesi

Yunanistan’ın üçüncü büyük adası olan Midilli (ya da Yunanca adıyla Lesvos), doğal güzellikleri, tarihi dokusu, sıcakkanlı insanları ve tabii ki damak çatlatan lezzetleriyle tam bir tatil cenneti.

Midilli’ye Nasıl Gidilir?

Midilli Adası, Türkiye’ye öyle yakın ki, adeta komşu kapısı! www.marmarisferibot.com  web sitesinden  aldığınız  Ayvalık’tan kalkan feribotlarla yaklaşık 1,5 saatte adaya varabiliyorsunuz. Yaz aylarında seferler sıklaşıyor,. Bilet fiyatları oldukça makul; 30 - 40 Euro arasında değişiyor ve genelde gidiş-dönüş kampanyaları oluyor. Sabah erkenden yola çıkıp kahvaltı sonrası kendinizi Midilli’nin limanında bulabilirsiniz.

İlk Keşif: Mytilene – Adanın Canlı Kalbi

Feribot limana yanaşır yanaşmaz  Mytilene sizi karşılıyor. Burası adanın en hareketli noktası; renkli evler, taş döşeli sokaklar ve her köşeden gelen mis gibi deniz kokusu… Liman boyunca sıralı kafelerde oturup bir Yunan kahvesi ya da frappe içmeden geçmeyin. Şehrin simgelerinden biri olan Agios Therapon Kilisesi, kubbeli mimarisiyle göz kamaştırıyor. Hemen yanında ise özgürlük heykeli ve şirin dükkanlarla dolu çarşı var. Alışveriş yapmak isterseniz, yerel sabunlar, zeytinyağı ve el yapımı seramikler harika hediyelik seçenekler.

Biraz tarih kokusu almak isteyenler için Mytilene Kalesi’ni öneririm. Bu görkemli kale, Byzantium ve Osmanlı dönemlerinden izler taşıyor. Kalenin surlarından Ege Denizi’ni izlerken kendinizi bir zaman yolcusu gibi hissedeceksiniz. Eğer şanslıysanız, yaz aylarında burada düzenlenen konserlerden birine denk gelebilirsiniz!

Doğayla Buluşma: Petra ve Molivos’un Büyüsü

Midilli’nin sadece şehirle sınırlı olmadığını anlamak için adanın kuzeyine doğru yol almanız lazım. İlk durak Petra! Bu küçük köy, sakinliği ve doğasıyla insanı kendine çekiyor. Denizin hemen kıyısında yükselen devasa bir kaya parçasının (üstünde) Panagia Glykofilousa Kilisesi yer alıyor. Evet, 114 basamak tırmanmak biraz yorucu ama tepeden görülen manzara her şeye değiyor. Deniz, zeytin ağaçları ve köy evleri… Fotoğraf için telefonlarınızı hazır tutun!

Petra’dan 5 kilometre ileride ise Molivos (ya da diğer adıyla Mithymna) var. Burası adeta bir açık hava müzesi! Dar sokaklar, taş evler, Arnavut kaldırımları ve her köşede çiçek açan begonviller… Molivos Kalesi, köyün tepesinden Ege’yi selamlıyor. Gün batımında buraya çıkıp ufka karşı bir kadeh uzo yudumlamak, Midilli tatilinizin unutulmaz anlarından biri olacak. Ayrıca Molivos’un plajları da tertemiz; sığ ve berrak deniziyle hem yüzmek hem de dinlenmek için ideal.

Tarih ve Doğa Bir Arada: Skala Kallonis ve Tuz Gölleri

Midilli’nin güneyine inelim mi?  , adanın en huzurlu köşelerinden biri. Burası özellikle kuş gözlemcileri için bir cennet. Kalloni Körfezi’ndeki tuz gölleri, flamingolar, pelikanlar ve yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapıyor. İlkbahar ve sonbahar ayları, göçmen kuşları görmek için en iyi zamanlar. Yanınıza bir dürbün almayı unutmayın! Bölgedeki küçük balıkçı tavernalarında ise taze sardalya ve ahtapot ızgara deneyebilirsiniz. Midilli’nin “sardalya başkenti” olarak anıldığını biliyor muydunuz? Burada yediğiniz balık, başka hiçbir yerde aynı tadı vermiyor.

Lezzet Şöleni: Uzo, Zeytinyağı ve Daha Fazlası

Midilli’ye gelip de yemeklerinden bahsetmemek olmaz! Ada, uzo üretiminde Yunanistan’ın önde gelen yerlerinden. Barbayanni ya da Plomari gibi markaların fabrikalarını ziyaret edebilir, uzo yapımını görüp tadım yapabilirsiniz. Yanına da taze deniz mahsulleri: kalamar, ahtapot, midye… Hepsi o kadar lezzetli ki, bir tabak asla yetmiyor. Zeytinyağı burada adeta bir sanat; Midilli’nin zeytinlikleri UNESCO’nun koruması altında. Yerel pazarlardan alacağınız bir şişe zeytinyağı, mutfağınıza Ege’nin ruhunu taşıyacak.

Tatlı severler için ise ladotyri peyniriyle yapılan saganaki ve bal badem tatlısını öneriyorum. Her lokmada Midilli’nin sıcaklığını hissedeceksiniz.

Termal Sular ve Şifa: Eftalou ve Gera

Midilli aynı zamanda termal sularıyla da ünlü. Eftalou’da, denizin hemen yanında doğal kaplıcalar var. Su sıcaklığı 40-45 derece arasında değişiyor ve romatizmadan cilt hastalıklarına kadar birçok şeye iyi geldiği söyleniyor. Bir yanda termal su, diğer yanda serin Ege Denizi. Gera Körfezi’nde ise hem termal sular hem de sakin bir atmosfer bulabilirsiniz. Burası adanın daha az keşfedilmiş köşelerinden, yani kalabalıktan uzak bir alan arayanlar için birebir.

Midilli’den Ne Alınır?

Dönüşte valizinizi boş bırakmak istemezsiniz,  Midilli’den alınacaklar listesinin başında uzo, zeytinyağı ve zeytinyağlı sabunlar var. Yerel pazarlarda el yapımı seramikler, dokuma kilimler ve ada otlarıyla yapılmış baharatlar ve çaylar da bulabilirsiniz.

Midilli Adası, hem tarih hem doğa hem de lezzet arayanlar için tam bir hazine. Türkiye’ye bu kadar yakın olup bambaşka bir dünya sunması ise en büyük avantajı.